Bulunduğunuz Kategori: Bilim Kurgu

19
Kas

“Houston, bu görev hakkında kötü hislerim var!” - Gravity

Uzaydan yeryüzünün renklerini izlemek.. hem de radyoda çalan güzel şarkılarla, sessiz ve huzurlu..

2013 Venedik Film Festivali’nde “Future Film Festival Dijital” ödülüne layık görülen film Alfonso Cuaron yönetmenliğinde, sanatsal sinematografinin nasıl ifade edileceğini başarılı bir şekilde bizlere gösteriyor. Yönetmen Cuaron’ un tek planda çektiği filmde Sandra Bullock (Ryan Stone) ve George Clooney (Matt Kowalsky) başrollerde izliyoruz. Bu ikiliyi bir nevi hayatta kalma filmi olan Gravity’ de seyretmekte apayrı bir deneyim oldu.

Uzay boşluğunda geçen 91 dakikayı özel kılan Alfonso Cuaron ve görüntü yönetmeni Emmanuel Lubezki’ nin (“Children of Men” filminde de beraber çalışmışlardı) cesareti ve başarısıdır.

2
Eyl

”Kurucularımızın sunduğu arınma gecesi başlasın”- The Purge(2013)

Yakın gelecek: 2022
Abd hükümeti, yılda bir gün 12 saat boyunca bütün suçları legal hale getirir ve akşam 7’den sabah 7’e kadar bütün karakol ve hastaneleri kapalı tutar.

Arınma gecesi geldiğinde, güvenlik sistemleri ile uğraşan James Sandin ve ailesi güvenli olduğunu düşündükleri evlerinde beladan uzak, huzurlu bir gece geçireceklerini düşünürler.
Ta ki bir hata yapana kadar…

8
Nis

“Kazan ya da kaybet, ringde birisi varsa dövüş bitmemiştir.” - Çelik Yumruklar

Yıl 2020… Teknolojinin gelişmesi ile artık insanlar, mevcut sporlardan keyif alamaz oldular. Bu sporların en başında ise boks yerini alıyor. Teknolojisi ise almış başını giderken bir anda ringleri robotlar doldurmaya başladı. Artık boks daha heyecanlıdır. İnsanlar robotlara yatırımlar yapmaya başladılar. Ses kontrol ile çalışanından, takip özelliğine sabit olan robotlara kadar teknolojinin bir sürü nimetlerinden faydalandılar.

Charlie Kenton, geçmişte çok cesur bir boksördü. Dünyanın 2. en iyi boksörüne bile 12 round boyunca direnmiştir. Ringlerden indikten sonra diğer sporcular gibi o da robot boksuna yatırım yapmaya başlamıştır. Fakat pekte başarılı olamadı aslında. Bu işe çok para yatırmasına rağmen dövüşlerde düşüncesiz hareketlerinden dolayı robotları hep parçalatmıştır. Fazla cesur olmakta çok iyi değilmiş. :))

5
Nis

“Çocukların sesleri olmadan, dünya ne garip bir yer…” - Children of men

Uzun zamandır bilim kurgu filmi izlemiyordum. Ne izlesem diye düşünürken adına sıkça rastladığım “Children of men (Son Umut) filminde karar kıldım. Film aslında diğer bilimkurgu filmlerinden oldukça farklı. Son Umut, diğer bilimkurgu filmlerinden daha farklı bir şekilde anlatıyor aslında konusunu. Bilimkurgu dediğimiz zaman aklımıza gelen ilk şeyler; robotlar, zıpladığında 10 metre yukarıya atlayabilen adamlar, uçabilen arabalar vs vs. Bu film bunlardan biraz uzakta ve daha gerçekçi bir şekilde işlemiş konusunu. Sanırım bu sebeple bilim kurgu türünde yapılan en iyi filmler arasında yerini almış.

2027 yılında İngiltere’de geçiyor hikayemiz. 18 yıldır kimse hamile kalamıyor ve dünyanın en genç çocuğun 18 yaşında olması ona büyük bir ün getirmiş. Tabii bu şöhret tehlikeyi de arkasından getiriyor. Kendisinden imza isteyen bir kişi ile tartışırken, vurularak öldürülüyor ve dünyada resmen yas ilan ediliyor. Haberleri herkes göz yaşları ile seyrediyor.

3
Eyl

Umut korkudan güçlü tek duygudur. - Açlık Oyunları

Bugüne kadar sitede yorumladığım filmler hep hoşuma gidenler olmuştu. Sanırım bu ilk olumsuz yorumum olacak o yüzden çok heyecanlıyım :p Öncelikle şunu açıkça belirtmek istiyorum ki eğer ki Açlık Oyunları serisini okumuş biriyseniz bu filmi izlemek için çok acele etmeseniz de olur.

İlk kitabı okurken kafanızda karakterler canlanıyor, olayları gözlerinizin önüne getiriyorsunuz ve böyle kaliteli bir serinin de beyaz perdeye aktarılmış halinden çıtayı haliyle fazla yükselterek beklemeye koyuluyorsunuz. Çok fazla kitap okumayan biri olarak Açlık Oyunları serisini başladıktan kısa sürede bitirmiş ve diğer okuyucuları gibi filminin çıkmasını merakla beklemiştim. Film çıktıktan kısa bir süre yorumları inceledim ve bir çok olumsuz yorumla karşılaştım. Bu sebeple filmi izlemeyi erteledim devamlı ta ki dün geceye kadar.

Kitabı okuyan biri olduğum için film başladığı andan itibaren karakterlere odaklandım ve benim kafamda canlandırdığım Katniss, Rue, Gale, Prim ve Peeta ile alakası olmayan (olması saçma olurdu zaten :D) kişilerle karşılaşınca biraz afalladım doğrusu fakat filmin ilerleyen dakikalarında benimsiyorsunuz.

© Copyright 2010-2016 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress